Pandemi sırasında hızla büyüyen ve dünyaya açılan Getir bugünlerde finans ve yönetim krizleri ile gündeme geliyor. Şirketin finansörü Mübadala’nın Getir’in merkezini Birleşik Arap Emirliklerine taşımak istediği, kurucu Nazmi Salur’un ise bu öneriye sıcak bakmadığı kulislerde dile getiriliyor. T24 yazarı Füsun Sarp Nebil, bugünkü yazısında Salur’un yeni yatırımcı, Mübadala’nın ise yeni yönetici arayışında olduğunu belirtti, Getir’in finans durumuna ilişkin bilgiler aktardı. Nebil’in “Getir’in finansman durumu konusunda tartışmalar sürüyor” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
“İnternet teknolojileri yeni iş kollarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Bunlar sıfırıncı kilometrede ve yeni tür şirketler olduklarından, yatırımcıların bunlara finansman sağlaması için ‘kârlılık’ beklentisi yerine ‘büyüme kapasitesi’ önemli kabul edildi. 2010-2021/22 arasında diyebileceğimiz bir sürede yatırımlar bu kapsamda yapıldı. Getir salgın döneminde büyüdü ve sonradan olduğundan fazla olduğu anlaşılan bir değerlemeye sahip oldu.
Yani Mart 2022’de Mubadala ve Tiger Global Management’ten aldığı 768 milyon $’lık yatırım, Getir’in değerlemesini 11,8 milyar $’a fırlattı. Böylece Getir ‘Decacorn’ yani 10 milyar $’lık şirket seviyesine yükseldi. Ancak orada kalamadı. Eylül ayındaki finansman ile şirketin değerlemesi 2,5 milyar $’a düşmüş oldu.
Bu arada Financial Times verilerine göre, Getir 2020-2023 aralığında 3,2 milyar $ ciro yapmış durumda. Aynı sürede aldığı finansman ise 2020-2022 aralığında 1,8 milyar $ ve 2023 eylülünde 435,5 milyon euro. Yani aşağı yukarı 2,5 milyar $.
Bu son finansman öncesinde Getir, 2023 yazına gelindiğinde Fransa, İtalya, Portekiz ve İspanya’dan çıkmıştı. Bloomberg’in raporlarına göre, Avrupalı yöneticileri arasında pazardan çekilmelere kadar yol açan strateji anlaşmazlıkları oldu. Yine Bloomberg’in bildirdiğine göre o dönemde ayda yaklaşık 50 milyon dolarlık nakit yakma oranına sahipti. Bu da yatırımcıları ile çekişmesinin temelini oluşturdu. Bugün görülen de bu; sonuçta daha da küçülmek ve son olarak Almanya, İngiltere pazarlarından da çok hızlı bir şekilde çıkmak zorunda kaldı.
Bir de şunu belirtelim; 10-15 dakikalık teslimat fikri yeniydi. (Ama Nazmi Salur’un iddia ettiği gibi onun bulduğu bir fikri değil, örneğin 2011’de San Francisco’da kurulan ve 2020’de Uber’in satın aldığı Postmates öncü ultra hızlı teslimat şirketiydi.) Salgın da üstüne gelince birden büyüdü. Ancak birçok hızlı teslimat firması da salgın sonrasında sürdürmedi ve iflas etti ya da başka firmalar tarafından satın alındı. Çünkü birçok gıda perakende firması da bu süreçte kendi ‘hızlı teslimat’ servislerini oluşturdu. Örneğin ‘Migros Hemen.’
MÜBADALA NEDEN SALUR’U DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR
Konuya yakın kaynaklar, Salur’un şirketin yönetimini Mübadala’nın merkezi olan Birleşik Arap Emirlikleri’ne teslim etmek istemediğini, şirketin Türk kalmasını istediğini söylüyorlar. Buna karşılık bugüne kadar Getir’e 1 milyar $’a yakın miktarda finansman sağlayan Mübadala’nın Salur’un yönetim tarzını onaylamadığı ve yerine şirketin geçen aya kadar Strateji Genel Müdür Yardımcısı olan Derya Erdemli’yi getirmek istedikleri konuşuluyor. Erdemli bu söylentiler ortaya çıkınca, geçen ay işinden ayrılmak zorunda kaldı.
Konuyu e-ticaret sektöründen isminin açıklanmasını istemeyen bir uzmana sorduk. Neden Mübadala, Salur’u değiştirmek istiyor diye. Şöyle yorumladı:
‘Getir niye bu hale geldi diye sorarsanız, böylesine yurtdışında açılma başarısına ulaşan bir iş kurmak çok büyük iş. Ama bu vizyona sahip olmak, sonrasındaki süreci de başarılı götürebileceğiniz anlamına gelmiyor. İş modeli tam oturmadan yapılan ciddi büyüme, Avrupa pazarları için farklı stratejilerin geliştirilememiş olması, bir de finansman rüzgarlarının değiştiğini fark edememek. Zamanında ve hızlı hareket edememek ki bir sorun. Asıl sorunuz olan ‘Mübadala neden değiştirmek istiyor’un cevabı bu olabilir.
Birçok ülkede iş yapar hale gelmek için işin sağlıklı bir finansal modele oturtulmuş ve sürdürülebilir olması gerekir. Ama burada ne gördük; sadece ticaret hacmi artıyor ama birim ekonomisi tutmamış ve zarar yaratıyor gözüküyor.
Salur’un da bazı hareketleri zamanında yapamadığı, önlem alamadığı yorumları var. Şirketi kurmuş olmanız, her şeyi en iyi sizin bildiğiniz ve bu büyüklükte bir işi çevirebileceğiniz anlamına gelmiyor. Keşke öyle olsaydı.’”
(EKONOMİ SERVİSİ)