Rapor ile katliamda hak ihlallerini delillendirmek amaçlanıyor. Yeni Şafak’ın ulaştığı 364 sayfalık raporda şu tespitler yer aldı: Gazze geneline 65 bin tondan fazla bomba atıldı. 7 Ekim’den bu yana öldürülen Filistinlilerin yüzde 70’inden fazlası kadın ve çocuk. 4 bin 700’ü kadın ve çocuk olmak üzere 7 bin kişi kayıp. 4 ay boyunca her gün 100 çocuk ve 70 kadın öldürüldü. Her 10 dakikada 1 çocuk öldürülmesi Gazze’yi çocuk mezarlığına dönüştürdü. Gazze’de her gün en az 10 çocuğun kolları ve ayakları, aldıkları yaralar yüzünden ampute edildi.
7 Ekim’den günümüze en az 1000 çocuk uzuv kaybı yaşadı. İsrail saldırılarından sonra Gazze’de bebek ölüm ve düşük oranlarında yüzde 300’den fazla artış yaşandı.
İngilizce’ye de çevrilen rapor, dünyadaki parlamentolara, insan hakları kurumlarına ve üniversitelere gönderilecek. Raporun Uluslararası Ceza Mahkemesi veya Adalet Divanı’nda bilirkişi raporu olarak değerlendirilmesi için çalışılacak. İsrail’in işlediği suçların karşılıksız kalmaması gerektiğini belirten Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç şöyle konuştu: “Hitler’in Yahudilere karşı uyguladığı soykırımda günde 137 çocuk ölüyordu. Gazze’de işgalden beri günde 139 çocuk ölmekte. Hitler’in Almanya’da Yahudi çocuklarına yaptığı soykırımın daha ağırını İsrail, Filistinli çocuklara yapmakta. Bunun karşılıksız kalmaması gerekir. Gazze’de işlenen savaş suçları ve soykırım karşılıksız kalırsa, bu dünyanın her yerinde tekrarlanacaktır. İsrail’in, delilleriyle ortaya konulan suçları cezalandırılırsa, dünyada kolay kolay kimse bir daha buna teşebbüs edemeyecektir.”
Gazze’deki insanlık dramı, Batı medyası tarafından görmezden geliniyor. Filistin’de İsrail tarafından öldürülen çocuklar için Batı medyası “Çocuk” dahi diyemiyor. Bunun yerine “18 yaş altı Filistinliler” ifadesi kullanılıyor. Polis Akademisi tarafından hazırlanan Medya ve Güvenlik Raporu’nda, Batı medyasının tutumu masaya yatırıldı. Bir BBC haberinde İsrailler için “Öldürüldü”, Filistinliler için “Öldü” ifadesinin kullanılması, ayrımcı tutuma örnek gösterildi. Yine Batı medyasının, öldürülen Filistinli çocuklar için “Filistinli 18 yaş altı” ifadesini kullanması, çarpıcı bir diğer örnek olarak kayıtlara geçti.
İsrail’in Gazze saldırılarıyla paralel olarak dezenformasyonun da had safhaya ulaştığına dikkat çekilen raporda, “İsrail tarafından katledilen kadın, çocuk ve sivillerin Hamas tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığı” iddiası buna örnek gösterildi. “40 bebek yalanının” ise tarihe geçecek bir dezenformasyon örneği olduğu vurgulandı. Raporda, Batının İsrail konusunda kullandığı en önemli baskı unsurlarından birisinin “antisemitizm yaftalaması” olduğu belirtildi. Filistin’e destek veren açıklamaların antisemitizm iddiasıyla yaftalanmasının, İsrail’in işlediği insanlık suçunu örtmek için kullanıldığı kaydedildi.
