Avusturya’nın başkenti Viyana’da, 18 bine yakın Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının son bulması için yürüyüş düzenlendi.
Başkentin önemli noktalarından Devlet Opera binası önünde toplanan binlerce gösterici, Filistin bayraklarının yanı sıra “Gazze’de işgale son”, “Kalıcı ateşkes” ve “Terörist İsrail” yazılı pankartlar açtı.
Gazze’de katledilen 7 binin üzerinde çocuğa dikkati çekmek için bazı göstericiler, temsili çocuk kefenleri ve tabutlar taşıdı.
Gösteriye katılan Avusturyalı doktor Klaudia Heilig, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şunu anlamıyorum, neden herkes burada değil, neden bütün Viyana burada değil, sokaklara dökülüp, katliamların durdurulmasını talep etmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Heilig, “Tahayyül edebiliyor musunuz, günlük ne kadar çocuk, ne kadar kadın ve erkek katlediliyor. Tanınmış şahsiyetler, soykırımdan bahsediyorlar. Buna karşı ayağa kalkmak gerekiyor.” dedi.
“Bu soykırıma karşı hiçbir adım atmıyorlar”
Batılı ülkelerin özellikle siyasetçilerinin yaşananlar karşısında hiçbir şey yapmadıklarını vurgulayan Heilig, “Bu soykırıma karşı hiçbir adım atmıyorlar. Bizde dayanışma göstergesi olarak binalara İsrail bayrakları asılıyor, bunun yerine biz tarafsız olmalıyız ve barışı istemeliyiz, bizler arabulucu olmalıyız. Bizim görevimiz bu olmalı.” görüşünü paylaştı.
Freiland Magazin isimli derginin editörlerinden hukukçu Sissi Kotterer de 1988’de Gazze’de bulunduğu ve ilk intifadayı gördüğünü söyledi.
Kotterer, hem Filistinliler hem de bütün dünyadaki insanların özgürlüklerini savunmak amacıyla gösteriye katıldığını ifade etti.
Son yüzyılda çok olumsuz gelişmelerin yaşandığını, insanların yalanlardan oluşan bir yapı içinde yaşamlarını sürdürdüğünü dile getiren Kotterer, “Ama şu an özgürlüğümüz için ayağa kalkma zamanı geldi. Gazze’deki insanların hayatta kalmalarını ümit ediyorum. Şu an oradaki insanların içinde bulunduğu durum korkunç, çocuklar için, kadınlar için, yaşlı insanlar ve herkes için durum korkunç.” ifadelerini kullandı.
Avusturya’da hükümetin tarafsız, bağımsız, kendi kaderini belirleyen ve özgülüklerden yana olmasını istediğini kaydeden Kotterer, iktidarın bu yönde hareket etmediğini bunun anayasayla çeliştiğini sözlerine ekledi.
